21 Aralık 2012 Cuma

Her gün Aldat ve Ağla

Bir kere iddaya girdim, sonunu hissettiğim onunla da beraber kaybedeceğimiz bir bahisti.. oynamak zevkliydi..
Senelerce gidebilmenin özgürlüğünü özledikçe sen ritimlerde ben ve melodim kuş seslerinde sabah saatlerinde sokaklarca aydınlanmış bir şehri terk ediyorum..
Bu oyunun sonunu başkaları biliyordu, müdahale etmelerinden zevk aldım daha da hırs yaptım ve onlara inandıkça zamanı geri almak istedim..
Güneşi terk ettiğimde sıcaklığını özledim,
Hep sırtımdan vururdu, görmek istemediklerimle beni bulurdu, her akşam gömleğim de kan ve kan türevleri, kalbimden vurulmuşum yine, Kapıyı açtığında bunlar olsa da karısını aldatan bir erkek gururu vardı..
Yüzü eğik delik deşik üzüntüsünü rüyalarına böldüğünde hasretini, bitmeye yakın kaçtıklarıyla yakalanır duyguların katili..
Nerdeydin..
Şeeey..
Ben, ben aslında biliyorum..
Ve yinede seviyorum...
Seni anlıyorum..
Seni seviyorum..
Resimlere aldanıyorum. evden çıkmaya yakın takip edilme katilini taşıyorum.. yüzümdeki her çizgi onun renkleri.
Bir tercih yaptıramazdı aşk.. yolun sağından yürüdüğünde arkandan gelebilecek olan seni görürürdü..
Baktığımda demir parmakları görüyorum
Ben karımı seviyorum dediğim yalanları ona söylüyorum..
Bir tercih yapacak olursam, üstüne ben ve benim gibilerini koyardım. bir çocukluğu
oynardım..
Yalan söyleyecek olduğumda, Gerek kalmaz, ne söylediğimi anlardı..
Yine seviyorum..
Yine aynı cevap, onunla yüzleşmek aynı konuları konuşmak ondan soğduğumda başkasından hoşlanıyorum..
Masum harfler katil karekterimi taşır..
O'nu görmek hissetmek benim elimde değildi.. Sevebiliyordum, acısını ellerimle kestiğim yüzümün bir parçasıydı..
Aynaya baktığımda karekterimi görmeden saçlarımı taradığımda;
- Yine mi gidiyorsun.
Konuşmadım onunla.
Düşündüğümde ağlayan bir kadın rölünü vermiştim..
Bu oyunu gerçek oynayan geçici bir figurandı..
Ağlamasından nefret ediyordum..
Ben gidiyordum..
Sarıldıkça sadece güzel bir kadın olduğunu düşünüyordum. Sabah başka biri akşam başka biri, Yatıp kalmak sadece, sadece gecemi gündümüzü belirlerdi..
Bittiğinde, Soruyu sormak çok geç cevap değil miydi ?
-İlk yakışıklındım..
Kendimi özen göstermememdi beni sevmen..
Ve sen gibi kadınların beni yaşadıklarımla oynatması kadar kendimi güzel bulmuyorum..
Yüzümde masum harflerin izleri var.
Söylenmiş sözlerin gözlerime çizdiği karekterler var..
Karımın gözleri var..
- Yine mi gidiyorsun.

Beni ellerinle gönderdiğin bir kadından ne farkın olabilirdi..
İçimdekilerle konuş.
Ne olduda böyle oldu..
Bir kere sormamıştı..
Ben aldatmanın acısını yanlızca kendimi ağlattığımda anlamıştım, Hiç yanlız kalmamıştım..
Çok güzel de değildi hayat.
İçine çizdiğim bu kalbi kanlı gömleklerle geldiğim her geceyi..
Hiç uyumadığın geceyi yattığım bir kadından bilirdim..
Aklıma geldiğinde iş işten geçerdi, kendimden geçtiğimde, göz yaşı düşerdi senden bunca sene seninle öldüğüm geceyi kendimden muaf ettim..
Son olsun dedim,
Üstümden kalksın dedim, hayallerim..
Kalktığımda gerçeğe uyandım.
Ve yine gidiyor musun dedin ?
- Farkettin mi yine aynısın..

Bir bahse girmiştik Kaybedeceğimizi ikimizde biliyorduk.
Sen aldatılacağını, bende aldatacağımı..
Ama her gün başka bir kadındın..
Azheimer'dın..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder